amerika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amerika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2011 Perşembe

Hangi Mantra Doğruyu Söyler?

Tadından yenmeyecek bir benzedrin krizinin ortasında adını hatırlayamadığı bir amfetamin solüsyonu kadar çabuk dağıldı hayal. Adını adsız alkoliklerden alan adsız bir ada adanmış kül grisi bir ömrün alkolik kahramanı o. Kendi tabiriyle "pharmaceutical uppers" için esinle dolu bir "bunco-artist". Annesi Jean Hilliker'ın 1958'de önce tecavüze uğrayıp sonra boğulması bütün bunlar için bir sebep midir? Kimbilir, bunu bir "jack-off sex" için saklanan eski bir uğurdan sonraya bırakmalı belki. Kehanet eksik akıllı bir yalnızlığın yan ürünüdür der hep. "Kültive" edilmiş bir piçliğin esir gözü onda yanıp söner. Eğitimli bir alkolik ağzını bozmaz, sövgüye tamah edenin yeri koridor yanıdır. Şişenin Dibi James Ellroy imzalı bir "White Jazz" sahibi olmakla övünse de, esas olan pembe toza boğulmuş LA Confidential'daki şaşkın tavşan taklididir. Siz de yapabilirsiniz.

16 Aralık 2010 Perşembe

Ölümsüz!

"Sıkıysa güneşe çıplak gözle bak," dedi kız. "Bundan bir kadeh daha var mı?" dedi Raymond. "Bir gün," dedi kız, "ağaçlıklı bir yolun sonunda, geçkin sayılabilecek bir acının suretiyle, kuzgun gözleri gibi göğe işaretlenmiş, yaralarının isliminden çivit gibi akan alkolü tanıdığımda, bu tutsak benliğin, bu karşılıksız iyiliğin, bu gem almaz ilhamın sahibini sorunca verdiler adını. Kısa öykü yazıyormuşsun, tüm derdin sevilmekmiş, önemsiz saydığın bir iki şiir de yazmışsın. Biri eve dönerken kaybolan tıfıl bir oğlan, öbürü nefesinde helmelenen sağır ırmak, ve daha bir sürü şey. Dedim ki, elinde bir cembiye, soluğunda bir elmas kopçayla bekliyor olmasın beni bu izlerin ardında? Usanmasın beklemekten düşkün bir ece uzattı diye yolunu. Hani, vazgeçmesin durduk yere. Ha, bir de, o kadar şeyi tek başına içmiş olabilir mi?" "Aslında," dedi Raymond, "bir ara işler yolunda gitmedi değil." Son bir yudum "petit verdot" kalmıştı kadehinde. "Öyleyse," dedi kız, "biz ölümsüzüz." Ölümsüzüz," diye yineledi Raymond.

14 Ekim 2010 Perşembe

Dikkat Et, Silahı Var!

Düşmüş meleklerin uğuru da bir yere kadar, parklarda yatıp Ingilizce yazan Alsacelı bir alkoliği kim ne yapsın? Ama bu düşmüşlük bir muskaydı Maxwell'in boynunda. Yeşil kuşanmış elma ağaçlarından daha mutlu olduğunu iddia ederdi, düş yüklü uykuların huzur vermediğini bir de. Kendi haykırışından yine bir haykırışla kovulduğunu düşlerdi. Delilik, derdi, Nisan tazeliğine boğulmuş bir hiperbol aslında. Çocukla kurtizan, diye sorardı, aynı işretin doru halesini sarınmıyor mu? İçki parası için kendi karısını sattığı bir adamın silahından çıkan kurşunlarla öldü. Gafletle günah arasındaki kırık bendi alkolün safrasıyla doldurarak.