18 Ağustos 2010 Çarşamba

Fısıltıyla, Utanarak...

Avurdundaki çizik hangi dilde "perşembe" demek? Yolunu kaybetmiş bir "odradek" olabilir mi? Bütün gece Marcel Duchamp'la birlikte "cassis" içtik diyor ama bu asbest kokusu neyin nesi? Ama bir dakika, tabii ya, bir sonsuzluk şerhi düşmeden geceye, çıkmayan lekelerin adını "macchiaoli" koymadan az evvel, veya André Salmon'un portresindeki iris yırtığını güherçileyle yamadıktan çok sonra, hiç olmadı, sepya bir ıslık çalan tüm alçı kanatlı melekleri yangından kurtarmadan biraz önce, uyku güvez renkli bir tül gibi avuçlarında kapandığı sıra o son şişe "pastis"i de açmış olmalı. İki şeyi bu yolla keşfetti Amedeo Modigliani. Tuvaldeki sancının kalbine teyelli uzak ufkunu ve Jeanne Hébuterne'in bakışındaki ehil yazgıyı. Père-Lachaise'de bir tek bu ikisinin mezarı herkes gittikten sonra salıncak oluyor.