10 Haziran 2010 Perşembe

Şeytan Çıkmazı

Yeryüzünün İspanyol dilinde yazan en dikkate değer, en gizemli kadın şairlerinden birinin, uzak akraba Clara Janes'in sözleriyle: "O adanın ücra bir köşesinde, kızının ölümünden sonra yazmayı bırakıp içki şişesinden başka hiçbir şeye elinin gitmediği zamanlardı. 'Hamlet'le Bir Gece'yi yazdığı o eşsiz akşamüzeri, biliyordum, Kampa eski Kampa değildi artık." Kampa, nam-ı diğer Certovka, nam-ı diğer Şeytan Akıntısı, Mala Strana'nın batısına düşen bir vaha Prag'ın orta yerinde. O inzivanın esir kahramanı, çalıntı şairi, kör sarhoşu, içe akan koru, sabır taşı Vladimir Holan. Karanlık bir cevahir gibi geçti Prag'ın, hayatın, şiirin içinden. Bir söz vardı dilinin ucunda, o da cılız ömründen eksildi. Bir yetim kızın babasıydı, o da öldü erkenden. Raymond Queneau "İkaros'un Uçuşu"nda anlatmıştı ışığa çok yaklaşmanın cezasını. Holan o kadim inada bir de ad buldu gitmeden önce. Ve Hamlet'in yakarışıyla çağırdı her sahipsiz akıbeti: "Ruh ileri atılır da, hep bir kapı kapanmaz mı ardından."