29 Mayıs 2009 Cuma

Hep, ama hep...





















"Daytime Drinking"


Patrick McGuinness

First sip: gentle as a stream overreaching, supple as a rope-bridge in the air;
The second, long as the creak of floorboards, firm as a leg-iron clasp;
The third: sudden as the trap door beneath you, the rudderless slide back to thirst.

28 Mayıs 2009 Perşembe

bütün, bir, eksik...


Kızıl zahire ambarında bir cinayet işlendiğini ilk o duydu. İlk o ayrı düştü gecesi alkole boğulmuş kaçak avcıların sessiz ülfetinden. Herkes düşünde bir bizon sürüsü görürken bir tek o geçmişini silik hecelerin mahfilinden çözdü. Kâh bir piyanonun başında, kâh Kathleen'in sürdüğü bir arabanın arka koltuğunda, burbon yüklü acısını kar kesiği dolu avcunda taşıdı. Zaman hangi nefti sildiyse, o aynı yüze sığındı. Varlığını delilsiz, garsonu hep yanıtsız bıraktı.

26 Mayıs 2009 Salı

Acıyan Yere Vur!


Genel kanının aksine, Katalanlar sadece Kuzeydoğu İspanya'da mukim bir halk değildir. Güney Fransa'da, merkezi Perpignan olan havali de Katalan yurdu sayılır. O bölgenin ruhu XX. yüzyılda en tok ve gür yankısını Céret'de ilkokul öğretmeni olan bir adamın sesinde buldu: Ludovic Massé. Bu anarşist taşra aristokratı, benzersiz bir mitolog işvesiyle, o arık ve seyrek toprakta binlerce yıllık bir arkaizmin izini sürdü. Söylencenin filigran damarlarında sabırla iş gördü Massé. Büyük merakı şarap oradan oraya savurdu onu. Languedoc'tan Roussillon'a, Coursan'dan Roque-d'Orb'a, her ışıklı bağbozumu onun kayıp arşipeline eklendi. Zamanın cesameti bir nefeslik mehildi Massé'nin sesinde. Son şişeyi bilinmeyen bir yere sakladı.