27 Ekim 2010 Çarşamba

"Bir gün öldüreceksin en sonunda sen beni..."

Hiç öğrenmediğimiz değil de, unuttuğumuz hangi dilin hurucuydu karanlık bir ısfın eliyle tutup bıraktığın? Hangi acının ezberinde bir fetret buldun da bir kadeh rakının isliminde boğdun onu? Reha bulmadın, tamam, iyi de bu işvenin cevheri hangi istanbulun kayıp kopçasıydı ki sen avcunda onunla doğdun? Bu nasıl bir armağandır, ablaların en güzeli, ülfetin en hasıyla öper rakı kadehinin hiç açılmamış tarhını? Uyan da sor, ne haldeyiz.