20 Ağustos 2009 Perşembe

Her Şeyi Mahvettin, Ama Olsun!


Kimbilir hangi talihsizliğin, hangi tedirgin göçün sabahıydı, içindeki taş ukdenin söze gelmeyip avurtlarında biriktiği. Ruhunun kar yeniği bir ufuk çizgisini kendine dert edindiği ya da... Bomboş bir gökte kıtık soluduğu sesinin. Doğrusu, ne bir ırmak iskelesinin ağılında konuştuk seninle, ne uzak bir hatıra acımızı dindirdi. Yine de, suretlerimizin çalıntı yazgısında uyuyan mehil, yararsızlığımızın kan toplayan mucizesi, bir an olsun eksilmedi kadehin kırık hevesinden.