28 Nisan 2009 Salı

Hangi Dert Daha Derin?


Jane Russell'ın "düşmüş meleği" Russ Meyer, ellilerin Hollywood'unda yeni bir sinema grameriyle (sexplotation) fink atarken, ilahi bir havanın çıngıraklı meleği demişti onun için. "Lookin' for Trouble"dan taşan ilahi ıstırabı Russell'ın sesinde çağlarken duymuştu ilk. Sonra da Jane Russell'ın bir başka zamane ikonuyla tümlenince üst üste üç erkek jenerasyonunun çift görmesine yol açan kariyeri başladı. Bir tarafta heybeti, ifadesini yayan geniş alnı, nispeten daha sınıflı bir "sweater girl" edasıyla Jane Russell, öbür tarafta kapıp koyveren bir cazibe zırhının bile gizleyemediği kadar kırgın, çaresiz, şefkat delisi Norma Jean. "Gentlemen Prefer Blondes"da Russell'ın canlandırdığı Dorothy Shaw, o dönemki cinselliğin karanlık çığırına "payet" yüklü bir tenin ışığını yayıyordu. "The French Line"da erotizmin bağını dizginlerinden çözdü. Sinatra'dan Groucho Marx'a kadar onlarca partnerin ılık gölgesinden kocaman bir vahanın hükümranı olarak çıktı. Çok erken başladı içkiye. Ve kesinlikle çok uzattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder