
Öyleyse şimdi soralım Reha Mağden'e. Anuk Hanım'ın eliyle çorba içirdiği adamın yaşına gelene dek hayatta kalmak şart mıdır? İlk kadeh dolarken açılan gedikten içeri az da olsa ışık girmez mi? Hangi acının meylidir ki mutluluktan bir nebze sebeplenmiş olmasın? Hangi yurtsuzun düşünde uyanır geçmiş tüm sarhoşlukların muvakkiti? Ve elinle sevdiği adama teslim ettiğin her kadın, kaybettikçe bulduğun bir vaat değil midir? Huzurla uyu.
"I've little else to give
what thou canst easy try
the lesson how to live
is but to learn to die."
John Clare
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder